Hayatı

Black Jack


2 Nisan 1926’da Avustralya’da, göçmen bir İngiliz ailenin ikinci nesli olarak dünyaya geldi. Adelaide’da manavlık yapan babasının otomobillerine karşı ilgisi vardı ve Jack’e 12 yaşında otomobil kullanmasını öğretti. Jack 15 yaşında bir tamirhanede çalışmak üzere okulu bıraktı. İkinci Dünya Savaşı sırasında hava kuvvetlerindeki görevinden döndükten sonra kendisine küçük bir tamirci dükkanı açtı. Aynı zamanda Midget Racing için çalışan Brabham, ilk yarışına da 1946’da çıktı ve NSW (New South Wales) şampiyonasını kazandı. 1955 yılına kadar tırmanma yarışlarına katılan Brabham aynı yıl ilk kez Formula 1’de Cooper takımı ile İngiltere Grand Prix’sinde yer aldı.


1959 sezonunun son yarışı ABD Grand Prix’sinde Brabham yarışı lider götürürken bitime bir kaç yüz metre kala Bruce McLaren hızlı bir şekilde yanından geçip liderliği aldı. Brabham’ın yakıtı bitmişti. Hemen otomobili bitiş çizgisine doğru itmeye başladı ve rakibi Brooks’un arkasından dördüncü bitirerek kendisini 1959 Formula 1 şampiyonu yapmaya yetecek puanları almayı başardı.


Bir yıl sonra Cooper ile kariyerinin ikinci şampiyonluğunu yaşayab Brabham, 1961’de kendi takımı Brabham’ı kurdu. Otomobil yeni 1500 cc motor kuralına uyum sağlayamayınca pistlere çıkışı bir yıl gecikti. 1962 yılından itibaren takımın hem sahibi hem de pilotuydu. Yoğun bir tempoda çalışmalarını sürdüren Jack Brabham, 1966 yılında kendi takımıyla kariyerinin üçüncü, takımının da ilk şampiyonluğunu kazandı ve F1 tarihinde kendi takımıyla şampiyonluk yaşayan ve hala tek pilot olmayı başardı.


Pek fazla konuşmayan Jack’in “Black Jack“ lakabı hem siyah saçlarından hem de suskunluğundan geliyordu. Otomobile bindiğinde ise kafasını önüne eğer, motorun gücünü sonuna kadar kullanıp ulaşabileceği süratten daha hızlı giderdi. Jack Brabham’ın bir ilginç özelliği de yabancı yemeklere karşı olan soğukluğuydu. Jack gittiği yerlere kendi yiyeceklerini de beraberinde götürürdü.


Son yarışına 1970 yılında Meksika’da çıktı. Aynı sezon emekliliği seçen Avustralyalı pilot, takımını Bernie Ecclestone’a satıp ülkesine döndü ve çiftlik işleri, galericilik ve havayolu şirketi ile uğraşmaya başladı. Kendi takımıyla şampiyonluğu yakaladığı yıl OBE (Order of the British Empire) nişanı ile ödülendirildi ve 1979 yılında da “Sir” unvanını aldı.